...:::Eğlence::...:::Video:::Müzik:::Paylaşım:::...
  Ana Sayfa
 

 



                                                        DİYARBAKIR

 
Diyarbakır surları burçların büyüklüğü ve yüksekliği itibariyle birinci, uzunluğu bakımından Çin Seddinden sonra dünyada ikinci olarak bilinmektedir. Surlarda dört ana kapı   ( Dağkapı, Urfakapı, Mardinkapı ve Yenikapı) ve surların üzerinde 82 burç vardır. Duvarların yüksekliği 12 m. , genişliği 12 m.  uzunluğu ise 5 km. dir. Bugün dahi özelliğini kaybetmeyen önemli burçlar şunlardır: Keçi burcu, Yedi kardeş burcu, Evli beden (Ben-u sen) burcudur.Her tarafı çesitli devir ve medeniyetleri yansıtan kitabeler, asma ve kabartma motiflerle doludur.
Çeşitli yazıtlar,meyve ve tahıl motifleri, silah şekilleri, güneş ve yıldız sembolleri, gamalı haç, kaplan, boğa, çift başlı kartal, akrep ve at kabartmaları bulunmaktadır.
İlk yapılış tarihi bilinmemekte, ancak M.S. 349 yılında Roma imparatoru Konstantinos tarafından genişletilerek bazı kısımları onarılmıştır. Bugünkü şeklini  Büyük imparator Justinianus tarafından yaptırılan onarımla almıştır. Yontma bazalt taştan yapılmıs olan Diyarbakır kalesi iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. İlk surların M.Ö 3000 yıllarında şehrin hakimi olan Huriler tarafından yapıldığı sanılmaktadır.
 
Eski zamanlarda Amida olarak bilinen Diyarbakır, Dicle Nehri kıyısına bazalt bir yaylaya yayılmıştır. Siyah bazalt taştan yapılmış surlar kenti kuşatmaktadır. 16 kalesi ve 5 çıkış kapısı olan 5.5 km uzunluğundaki bu surlar, yazıtlar ve kabartmalarla dekore edilmiştir ve ortaçağ askeri mimarisinin şahane bir örneğini oluşturmaktadır.
Selçuklu Sultanı Melik Şah tarafından yaptırılan Ulu Cami, orijinal dizaynı ve hem Bizans, hem de daha eski mimari malzemelerin kullanılmış olması bakımından ilginçtir. Civardaki Mesudiye Medresesi'nin mihrabı yerel siyah bazalttan yapılmıştır. Safa Camii, tuğladan yapılmış minaresi ile Pers etkisini sergilerken, Nebii Camii tipik Osmanlı tarzını temsil etmektedir. Halen bugün kullanılan Meryem Ana Kilisesi ziyaret için ilginçtir. Yakın zamanın yerli mimarisinden bir örnek görmek için yazar Cahit Sıtkı Tarancı'nın restore edilmiş evi görymeye değer yerlerden biridir. Mardin kapısında şimdi otele dönüştürülmüş olan Deliler Hanı (1527) ticaret yapan kervanların Diyarbakır'da durdukları zamanın havasını yaratmaktadır. Tam kent surlarının dışında, ırmak kenarında, bugün bir müze olan Atatürk'ün Evi yer alır. Kentin güneyinde, 1065 yılında yapılmış Dicle Köprüsünde, Dicle Irmağı'nın, köprünün ve kent surlarının fotoğrafını alabilirsiniz.
Diyarbakır'ın 77 km doğusunda, Silvan'da 1185 yılında yapılmış, zarif görünümlü Ulu Cami'de, kemer kapıları ifade eden ince taş kabartma hatlarını hayranlıkla görebilirsiniz. Neolitik yerleşim yerlerinden biri olan Çayönü'nün tarihi milattan yedi bin yıl öncesine uzanmaktadır. Ayrıca Diyarbakır'da Malabadi Köprüsü, Hassuni Mağaraları ve Zükifil Dağı gidilip görülmesi gereken yerler arasındadır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Mezopotamya' nın kuzeyinde yer almaktadır. MALATYA, ELAZIĞ, BİNGÖL, MUŞ, SİİRT, MARDİN, ŞANLIURFA, BATMAN ve ADIYAMAN illerinin merkezinde tüm bölgesel özellikleri sinesinde toplar. DiYARBAKIR'ın 12 ilçesi bulunmaktadır. Kent 5000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Tarihin her döneminde büyük medeniyetlerin, kültürel ve ekonomik hareketlerin merkezi ola­rak kabul edilen DİYARBAKIR, 26 Medeniyete beşiklik etmiştir. M.Ö. 3000 yıllarında Hurrilerden başlayarak, Osmanlılara kadar uzanan yoğun bir tarihi olan DİYARBAKIR'da yaşayanlar devirlerine ait eserlerle şehri ölümsüzleştirmişlerdir. Bu eserlerin başında şehri bir kalkan balığı gibi kuşatan ve Çin Seddinden sonra Dünyada ikinci sırada kabul edilen surlar gelmektedir. Kara Amid olan kentin adı 1869 tarihinde DiYARBEKiR, 10. 12. 1937 tarihinde de DiYARBAKıR olarak değiştirilmiştir. DiYARBAKıR ili sönmüş volkanik Karacadağ'dan Dicle Nehrine uzanan geniş bazalt platosunun doğu kenarında, Dicle vadisinde 100 Metre yükseklikte, yarım çanağı andıran bir zemin üzerinde kurulmuştur. 100 yıllardır çevresine bolluk ve bereket veren, GAP projesi ile bu ve­rimliliğini çok daha artıracak olan ünlü kutsal nehir Dicle DİYARBAKIR'dan geçmektedir. Isının 40-50 dereceye vardığı, yaz günlerinin bunaltıcı sıcağından kurtulmak isteği ile doğan düz dam" evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı DİYARBAKIR tüm çevresi ile gezilip görülmesi gereken bir ilimizdir. 
DiYARBAKIR'DA BULUNAN TARiHi KALINTILAR
DELiLLER HANI:Hüsrev Paşa Hanı adıyla anılan yapı 1527 yılında aynı şahıs tarafından yaptırılmıştır. Halk arasında Deliller hanı denilmesinin nedeni her yıl islam ülkelerinden Hicaza gitmek üzere bu handa toplanan hacı adaylarını götürecek delillerin burada kalmalarındandır. Yapı iki katlıdır. Restore edilerek 120 yataklı turistik modern bir otel olarak hizmete açılmıştır
DİCLE KÖPRÜSÜ: On Gözlü Köprü de denilir. Köprü kesik on kemer üzerine bloklarla karaya birleşir. Üzerindeki kitabesinden Hicri 457 (Miladi 1065) tarihinde Mervaniler zamanında inşaa olunduğu ve mimarının Übeydoğdu Yusuf isimli biri olduğu anlaşılmaktadır.

 

    Mail'lerinizi Bekliyorum
  dakika saniye misafirim oldunuz .....

Cahit Özbek | Kartınızı Oluşturun
 
  Copyright © 2009 Telif Hakları CahiT Özbek' e Aittir.. Site İçeriğinde Gösterilen Metinler Sadece Bilgi Amaçlı Gösterilir İzinsiz Koplayalanamaz..  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol